Fizikçi ve bu konuda birçok önemli ders vermiş, aynı zamanda doğu mistisizmi ile evrenin fizik kuralları arasında bir çok ilişkilendirme yaptığı makaleler yayınlayan Fritjof Capra kitabı. Antik yunan düşüncesi, Zen Budizmi, Hinduizm, Taoculuk gibi bir çok öğretinin özlü sözlerle okuyucuya bilgi vermesiyle başlar. “Kuark simetrileri yeni bir koan mı?”; kitabın içindeki ilginç bölümlerden biridir ki statik simetri yaklaşımlarına da atıfta bulunarak kuark simetrilerinin yeni bir koan olacağını belirtiyor. bu esasında dünyadaki islami motiflere baktığımızda aslında tamamen ters bir yöntemle uygulanmış. Cami vitrayları ya da işlemelerinin geometrik öğeler içermesinin anlamı cennete, iyiliğe güzelliğe giden yol olarak sembolleştirilmiş. Yani iki farklı görüş hakim. Antik yunan’da mükemmel daire kavramının da bu paralellikte olduğunu görebiliriz ama kitapta bunlardan bahsedilmemiş ki bir eksiklik olarak yorumlayabilmek farzdır bana…
Sohbetlerde James Gleick’in “Kaos” kitabıyla karıştırılan ama olmayan, yine Tübitak’tan çıkan, ondan ince bir, David Ruelle’nin yazdığı, temelde kuantum mekaniğinde ve matematiksel kaos teorisine değindiği gibi, Gödel Teoremi, şans oyunlarındaki olasılık seçimleri ve rastlantının matematiksel ifadesi, entropi yasası, uzay matematiği, türbülansın matematiği ki tabiki lorentz dönüşümleri, genetikte kaos ve matematik, ekonominin içinde yaşanan kaos falan derken, daha detaylı bilgi için “James Gleick”‘in kitabının alınması tavsiye olur diyeceğim kitaptır.
”Bilim gerçeklerden kuruludur,tıpkı evin tuğlalardan kurulu olması gibi.
Ancak gerçeklerin toplanması bilim değildir.Tıpkı bir küme tuğlanın ev anlamına gelmemesi gibi.”
/Henri Poincare
Bir Fransız matematikçisi olan Henri Poincare 1854 yılında Nancy’de doğmuştur. yüksek öğrenimini Polyechnique’de yapmıştır.
Üniversite mezuniyeti sonrası O’nun ilk yaptığı iş Maden Ocakları Birliği’nde bir çeşit mühendislik hizmetidiri. Ancak kısa sürede akademik yaşamı yeğleyecek ve bu göreve Sorbonne Üniversitesi’nde başlayacaktır. Bütün akademik yaşamı sadece bu üniversitede sürmüştür. Bilimsel çalışmalarının yanında hiç aksatmadan sürdürdüğü ders görevleri de vardır. Bu sabır isteyen çalışmaları sonrası, irili ufaklı beşyüz civarında eser vermiştir. Bu sayı belki de matematik tarihinde adı geçen bunca bilginin çalışmalarının çok çok üstünde bulunmaktadır. Çoğu makale ve bildiridir ve hemen tamamına yakını yayımlanmıştır. Aralarında kitaplar da bulunmaktadır ki bu çalışmalardan önemli bulunan bazıları aşağda tanıtılacaktır.
O’nun çalışma konuları daha çok analitik fonksiyonlar, diferansiyel denklemler ve özellikle cebirsel geometri olarak ağırlık kazanmaktadır. ilerideki yıllarda bilim felsefesi ile de ilgilenmiştir. bizim yaklaşımım, O’nun geometriye ilişkin çalışmalarını biraz daha önce çıkarmak olacaktır. Ancak daha önce diğer konulardaki çalışmalarına şöylece değinmekte yarar vardır.
Diferansiyel denklemlerle olan ilgisi daha çok gök mekaniği ve üç cisim porblemleriyle uğraşırken karşılaştığı bir model olması enedeniyle başlamıştır. Benzer şekilde kısmi türevli diferansiyel denklemlere de matematiksel fizik” çalışmaları sırasında ilgi duyacaktır. Bu çalışmaları sırasında iki tür diferansiyel denkele de kendince katkılarda bulunmuştur.
O’nu matematikte en çok etkileyen süreklilik kavramı olmuştur. Bütün çalışmalarında bu düşünce, O’nu yönlendirmiştir. Buna koşut olarak topolojij türden bir çok problemle uğraşmıştır. Giderek bu birikim, O’nun Cebirsel Topoloji’yi kurması aşamasına kadar uzanacaktır.
Bir süre kümeler ile ilgilenecek, karşılaşılan bazı paradoslar nedeniyle biçimcilerle çatışacaktır. Bu davranışlarıyla bir kaç meslektaşlarıyla ters düşmüş bile olsa, O daha çok sezgici görüşü benimseyen tarafta yer almıştır. Continue reading »