“Bir serabın peşinden giderken
Yitirmiştin bu kalbi
Bu kalbi aldatmıştın
Ve Ben senden nefret etmekten başka bir şey yapamam
Yürek sızımı duyabiliyor musun?
Sesin kayıplara karışıyor
Ama ben, akılsızın teki, seni sonsuza dek beklemekte
Unut
Ya da yaşama artık daha fazla
Veyahut gece,gece, gece!
Gece bomboş
Ve geceyle gelen ümit kısacık bir an
Kırık bir kalp, kırgınlık
Elveda…
Boş düşlere ne oldu dersin?
Nereye gitti bir anlık baştan çıkarmalar.”
/ Emma Shapplin – Spente Le Stelle’den
11 Haziran 2010 gecesi Andrea Bocelli ve Andre Rieu gibi ustaların gözdesi, “Etterna” ,” Carmine Meo” albümleriyle new age akımıyla operayı buluşturarak tarzını ortaya koyan Fransız soprano Emma Shapplin’in, yeni albümü Macadam Forever albümü tanıtımı için Kuruçeşme Arena’da verdiği konser, boğazın ışıkları ve yaz esintisinin arasında hepimizi neoklasik sesiyle içimize işlemesine neden oldu.
Aşk’ın, ölümün, ruhun, çelişkilerin barındığı yaşamın sıkıntılarına ve kattıklarına dair bir empat derinliğinde şarkı sözleriyle sesinin iniş çıkışlarında birleştiren Emma Shapplin, dansçıların kareografiyle de bu temaları görselleştirmek istemiş. Sahneye takım elbisesiyle çıkan ve konservativ bir müzikalite ile başlayan ve kimi zaman piyano ve gitar sololarına sözü bırakan Emma Shapplin, Kuruçeşme Arena’nın boğazında kısa süreli de olsa taka seslerinin ve oradan yükselen karadeniz müziklerin karıştığı bir konserde, lazer gösterilerinin ve boğaz ışıklarının kattığı atmosferde ruhen bir eksiklik yaşamadığımızı söyleyebilirim.Seyirci sayısının az olmasından sponsorlar ve Shapplin mutlu olmasa da konsere gelenlerin konforu itibariyle memnuniyet vericiydi. Yeni albümü kadar, Spente Le Stelle, Cuerpo Sin Alma gibi eski parçalarını seslendirdiği ve 14. yy İtalyancasına da doyduğumuz konserde, bilinen parçalarda alkışlar artarken, yeni albümündeki parçalarda alkışların yeterli olmadığını ve Emma Shapplin’i memnun etmediğini belirtmekte fayda var.
Seyircinin çok fazla ilgi göstermediği bir konser oldu.
Macadam Flower albümünden bahsedersek, sevenleri gözünde kanımca kalitesinden ve beklentilerden uzak bir albüm olmadığı gözüküyor. Emma Shapplin , bu albümün ismine ve detaylarına dair şu şekilde bahsediyor: