Devlet Operası Sanatçısı Nuri Candaş tarafından, klasik müziği ve operayı sevdirmek amacıyla kurulan Candaş Orkestrası , Candaş’ın vefatından sonra da bu misyonu devam ettiriyor. Sanat anlayışını ise şöyle ifade ediyorlar: “Grubun sanat anlayışına göre, eserler canlı müzik eşliğinde seslendirilir ve geleneksel sahneleme yaklaşımı benimsenir. Bunun yanısıra dekor ve kostümlerde minimal düşünce hakimdir ve eserin görsel olarak vermek istediği mesajlar büyük ölçüde seyircinin hayal ve imgelem gücüne teslim edilmektedir.”
“Anadolu’nun Kayıp Şarkıları” belgeselini izledikten sonra, farklı müzik seçeneklerini bir seferde dinleyebileceğim iyi bir alternatif arayışında iken, 14 Mart günü Caddebostan Kültür Merkezi’nde yer alacağını öğrendiğim ve dinleme fırsatı bulduğum Candaş Orkestrası, Broadway müzikalleri, Napoli, Küba, Latin etnik ezgiler dışında aryalar, Mozart eseri, Yemen Türküsü ve Çökertme gibi bir çok parçayı icra etti. Seyircilerinin yaş yelpazesinin oldukça geniş olduğu konserde, aynı zamanda mühendis olan iki Tenor Erol Çapa ve Faruk Vatan, sahnede, parçaların beraberinde hikayelerine de yer vererek o zamanın koşulları hakkında ve genel bir hikayesi konusunda da seyircileri bilgilendirdiler. Konser sırasında seyirci ile hem mesafeli hem de samimi temas kurabilmeleri de önemli artılarındandı. Orkestra üyelerinin ağırlıkla konservatuar mezunu veya öğretim görevlisi olması gibi bir detaydan da kaynaklandığı muhtemel, müzikalite açısından keyif aldığımı söylesem de, CKM’nin bu konuda biraz daha iyi bir altyapı kurması gerektiği de gerçek. Continue reading »