Şub 112007
 

Erken Boşalan Şiir

 

Siz hiç gördünüz mü 

bir akrebin 

vaktinden önce kendini soktuğunu 

ya da dişi kurdun 

doğurganlığını tutkusuna kanıt olarak sunduğunu? 

 

hiçbir ağaç 

kök salma duygularını bastırmış mıdır 

üstünden geçen uçağın 

yaprak zarını sersemletişinde 

veya üst komşusunun bir fincan kahve hatrı 

mâni olabilir mi 

azgın martının kanatlarını erkeğine sürtmesine? 

 

kimse tahammül edebilir mi 

şehrin göbeğinde 

doğal seçimin kulağını yalayan 

ve göbeğini emen erkeğe 

sokak arasındaki köpeğe ettiği gibi? 

 

bana sorulabilir mi şimdi 

insanlardan gayrı 

Ay’daki kahve falına bakarak 

niye üç vakte kadar 

tulum içinde beklerim peynirimi 

ya da burada gürleşir 

ve vaktini bilir horozun sesi? 

 

çünkü çatlatarak şehrin göbeğini 

akarsu yatağında 

ve tavuğun coşkusuyla dile gelir 

üstelik doğanın bozulmamış rahminde 

sevişmeden önce aşılır 

ve yazılır erken boşalan şiir 

 

oysa ki 

bir erkek belki affedebilir 

vaktinden önce 

kadının içine erkenden boşalmasını 

ama ya şiir 

şiir aşabilir mi bunu 

rahmine girilmeden 

ve soyunabilir mi 

duygularını içine dökmeden 

hem de kendisinden gayrı? 

 

dikkat çekicidir ki; 

 

bu yüzden tarihi zehir 

doğa yasalarının çıplaklığına tabidir 

asla onu tatmin etmez 

ve elenir erken boşalan şiir

 

Reha Başoğul